HSBC ve WWF’in desteğiyle, Hackquarters’ın yürüttüğü “Sürdürülebilir Büyüme Programı” kapsamında “İklim Teknolojisi ve Sosyal Girişimcilikte Yatırım Perspektifleri” buluşması gerçekleşti.
Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Umay Yılmaz’ın moderatörlüğünde Enerjisa Enerji Yatırım ve Etki Stratejisti İlkay Demirdağ, Alethina Impact Kurucusu Can Atacık’ın yanı sıra kurucu ortaklarımızdan Namık Kural’ın katıldığı panelde, bir yatırımcının girişimleri değerlendirirken nelere dikkat ettikleri üzerine fikirler paylaşıldı.
Buluşma, Hackquarters Kurucusu Kaan Akın’ın programın detayları ve şu ana kadar ki sonuçlarla ilgili konuşmasıyla başladı. Programa bu yıla kadar 350 girişimin başvurduğunu ve 31 girişimin dahil edildiğini paylaştı. Dünyada iklim ve enerjiye dokunan sektörlerde çok fazla yatırım olduğunu da belirten Akın, yapılan yatırımların yüksek bir kısmının sosyal girişimlere ayrıldığını söyledi.
Panelin ilk konuşmacısı Enerjisa Enerji Yatırım ve Etki Stratejisti İlkay Demirdağ, Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl 10 yıllık riskleri belirlediğini ve 2022’deki başlıkların sosyal ve çevresel odaklı olduğunu paylaşarak başladı. Demirdağ, dünya genelinde sıcaklık artışının, beklentilerden daha hızlı yükseldiğini ve pandemiyle beraber de sosyal boyutun devreye girdiğini belirtti. Demirdağ, şirketler için bu konular öncelikli değilken, yatırım dünyasının gündemine çevresel, sosyal ve kurumsal yönetimi ifade eden ESG’lerin dahil olduğunu ekledi. Ülkeler özelinde de regülasyon değişikliğine gidilmeye başlandığına dikkat çeken Demirdağ, 2030 Kalkınma Amaçları için ayrılan bütçenin 5-7 trilyon dolar olduğunu ve girişimciler için fırsatlar doğduğunu belirtti. Demirdağ, öngörülemeyen riskleri yönetmek için kabiliyetlerin geliştiğini; finansmana erişim kolaylaşacağından, bu durumun yeni pazarların yaratımı ve gelir artışına da yansıyacağını sözlerine ekledi.
Panelin ikinci konuşmacısı Alethina Impact Kurucusu Can Atacık, etkinin hem zaruriyet hem de fırsat olduğuna dikkat çekti. Atacık, yatırımcı olarak girişimcilere “neyi çözüyorsun” diye sorduklarını, Amerika’daki Y Combinator’ın bu soruyu 6 kriterde toparladığını belirterek sıraladı:
- Problem popüler mi?
- Problem tekrarlıyor mu?
- Problem büyüyor mu?
- Problem acil mi?
- Problemin çözümsüzlüğü pahalı mı?
- Problem zaruri mi?
İklim açısından bakıldığında, bu 6 kriteri tüm girişimlerin düşünmesi gerektiğini belirten Atacık, yaratmaya çalışılan etkiye göre esnek yatırım modellerinden de bahsetti. Girişim sermaye şirketlerinin UNICORN çıkarmayı hedeflediklerini ancak etki yatırımcılığından bunu beklemenin fazla gerçekçi olmadığını da ekledi.
Melek yatırımcının VC’den farkı, girişimle kurduğu duygusal bağ
Kurucu ortaklarımızdan Namık Kural, 3-4 yıl öncesine kadar “romantik” olarak adlandırılabilecek, ayakların pek de yere basmadığı, problem olmayan şeyleri problem olarak sunup çözmeye çalışan projeler geldiğini söyledi. Kural, “Ben mühendis kökenliyim ama burası duygusal bir alan. Melek yatırımcının da bu konuda duygusal bağ kurması gerekiyor. VC’lerin ise böyle bir önceliği yok. Ben girişimcinin gözüne bakmak isterim. Heyecanını görmek isterim”. dedi.
“Ben mühendis kökenliyim ama burası duygusal bir alan. Melek yatırımcının da bu konuda duygusal bağ kurması gerekiyor. VC’lerin ise böyle bir önceliği yok. Ben girişimcinin gözüne bakmak isterim. Heyecanını görmek isterim.”
Namık Kural, Yatırım Komitesi Başkanı
Toplantının son bölümünde ise girişimlerimizden Nanomik Kurucu Ortağı Buse Berber Örçen ve Biolive Kurucu Ortağı Duygu Yılmaz, Sürdürülebilir Büyüme Programı 2022 katılımcıları olarak aldıkları yatırımların miktarı ve çalışmaları hakkında bilgiler verdiler. Sosyal girişimciyi yatırım konusunda sıradan girişimciden farklı kılan özelliklerinden de bahsettiler.
Bu yıl üçüncü dönemine başlayan program, özellikle iklim üzerine çalışan sosyal girişimcilerin hızlandırılmasına odaklanıyor.
